7.10.06

Şarap...


Canım kırgın bu bahar rüzgârına
Hem dalga yankısı yok bu limanda
Bir ses ki denizin kırana isyanından gelir
Ki sade uğultu kaldı kulaklarımıza acı-tan yel
Ki rengi mor değil bu sefer

Sokak sakinlerinin boş şarap şişeleriydi
Bu parkların kaçkınlarından arda kalan anılar
Ve mühür vurulurken anıya her gecenin mumunda
Zaman çeşmesi damlattı gözyaşlarını bir bir...
Tarotun suskun yüzüne, siyah tülüne... ölüme...

Raks ediyor sanmıştı balıkçı, kayan yıldızın endamını
Kaderi kederli bir ışıldaktı son göz kırpışında
Mumun boyu acıdan kısa kalmıştı her seferinde
Bu yüzden kimseler görmemişti gözyaşlarının dindiğini
Zifirî rüyalar buradaydı işte: Sol omzunda...

Yazmıştı şair zorda olsa nice ayrılıklarıda,
Tam imzasını atacakken isyanla kırılmıştı kalem
Öfkenin belirsiz çizgileri kalmıştı
bu anonim ıslıkta

Biliyorumçünki bir yan sokaktaki lambanın altındaydım...
Şarap içerken duymuştum yankısını...


Barış.01:1907.09.2006

Kayıp Şiir




Bu gece ancak aynadaki yansımamla birliktesin,
Rüzgâr esti, yıldız tutunamadı gökten, kaydı bileğine bıçak, kan yağdı dünyaya, kızılı damarlarımıza doldu, kalanı gözlerimizden aktı, ufuk çaldı rengini gözlerden, güneşe battı kalan kırıklarımız, düşlerden...

Mum yandı alevindeki dansa, tütsü kıskandı sözleri gözlerden, taklidi şayan oldu dumanı is kadar, benzetti anılardan akan küllere, çünki kalpteki yangın öteydi...
mum alevinden...
orman yangınından...
güneşten...

"Siyahım..." a sustu dudaklar,
tadı kaldı bir tuz bir okyanus,
uzaktaydı saçların kokusu,
yetmezdi kuzeyden esenin korkusu,
uzundu yolların sonuncusu,
yalnızdı bu şiirin yolcusu...


Barış01:28 07.08.2006

Ina Fadeh

Unutulmuş olanların yüzü dolun aynalardan yansıyor bilinçsizliğime.Ve ben daha bu geceden kaybediyorum yarını, tıpkı bir kelebek misali.Karanlığın seher vakti intiharı, güneşe olan nefret dolu esaretinden...


Rüzgar iniltisi, göğün haykırışları, gecenin fısıltısı...Ve yalnızlığın son sabahı...


Kostüm giymiş cesetlerin günaydın uğultularındaBu şizofren dünyaya dönüyorum sırtımıGerçekçil hayalinle bir rüya mutluluğu tadıyorum.Gümüşi bir gökyaşı akıyor, sanabakan çiçeklerin toprağı inciten köklerine...


Bu toprakta bir aitlik kokusu, bedenimi çağırıyor...Bir çınar yalınlığı, bir okyanus huzuru,Ruhum martıları besliyor, gözlerimde yağmur yağıyor.


Biliyorum yine dünde uyanacağım, sana Fadeh'de kavuşacağım...


Ruhumun kavuşması gerek...
Benim gömülmem gerek...


Zarfın hüznü, bu mektubun küllerinin denize armağan olmasınaydı...Gecenin siyahı, duygularımı azad et...


Barış.13NİSAN2006.01:05

Şiirini kaybeden gözyaşı...

Ben ruhumu emanet edip sana,
Deniz kenarına rüzgârla fısıldaşmaya gidiyorum.
Bir bakarsın, kuzeye doğru eserde, duyumsarsın.
Çünki rüzgâr hep gidecek olan olduğunda, kuzeyi gösterdi...
Ve o sert eser, hiç geri getirmedi, sen savruldun mu?
Peki ya bu kan nerden akıyor? Senden mi? Benden mi?
Baksana, zehirli galiba bu deniz, geçeni kalana düşman kılıyor.
Bil ki denizin ötesinden vurduğun her kırbaç,
Geldiğin gün göreceksin ki her kırbacın izi gözlerimde...
Üzülme, dosdoğru bakacağım senin ruhuna,
bütün yaralarımla.

Mektubumun içine şarkımızı çalıyorum flütümle,
Sen zarfı yırtarak açma nolur, sus da dinle beni..
Benden sana gelecek olan bir gözyaşı teşekkür!
Bak yine kayboluyorum kâğıtta, gölgem o kadar karanlık bakıyor ki
Sanki sen geldinde, bir kara gül savurdun gözlerimin içine.
Hadi, bu kaçıncı ağaçtan düşüşümüz? Rüyada mıyız?!
Ayaklarının altındayım, elbet birgün bana kavuşacaksın...
Toprak en güzel, yağmurdan sonra tütermiş...

Buna rağmen siyahını bana giydiremiyorsan, olmuyorsa,
Sen yokkende yalnızdım,
Senden sonrada, kanasada, sırtımda yalnızlığım...

Şiirini kaybeden gözyaşı...

Barış 21/09/04

28.8.06

Kara Gül


Kara Gül

"Kalbimin çıkmaz sokaklarında konuşma yasağı ilan edilmiştir... Suskun gecelerde hasrete inat öpüşme hayallerinin cezası, intihardır..."



Gün geçemedi zamanda, üzerime ağardı,
Mavi gözyaşlarım duygularıma ağırdı...
Ruhumda yankılandı bir sessiz feryâd,
Küllerim ve dumanım karaydı...

Bitmeye niyeti yok, ne ömür ne acı,
Masaldaki peri öldü, kaldı toprakta tacı,
Seher geldikçe esti pencereden yâd,
Tütsü ve mum kadere ağlardı...

Göremezsin beni, toprak üstüme çöküyor...
Koparma mor'umuzu, bulut yağmura küsüyor...
Günahlarının emanetçisiydim, ihanet etti hayat,
Bir tutam gülücük yüzünde karardı...

Keşki unutabilseydi kalbin, bizi ve sonra beni...
Gece yalın bırakmazdı ruhuna ırak olan seni...
Sessizliğin yankılanmasın, gel kalbimde yat,
Acılar içinde siyahın susar, hıçkırıkları yalvarırdı...


Barış 13:27 28.06.2006